Yapay bozukluk olarak bilinir, eskiden Munchausen sendromu olarak adlandırılmıştır. Baron Munchausen’in yaşadığı olayları abartması ve aslında olmayan şeyleri gerçekte olmuş gibi inanarak kahramanlıklarını anlatması sebebiyle adını buradan almıştır.
Yapay bozukluk ya da Munchausen sendromu, bir kişinin hastaymış gibi davrandığı ve kasıtlı olarak kendisinde hastalık belirtileri yarattığı psikolojik bir durumdur. Amaçları, insanların onlara bakım vermesi, ilgi ve sempati görmektir. Burada kişi, aidiyet duygusunu elde etmek için ve kendini duygusal tatmin etmek için hasta rolünü üstlenir. Bunu gerçekleştirirken motivasyonları para almak veya işten kaçmak değildir. Asıl motivasyonları, hasta rolü yaparak aidiyet duygusunu elde etmek ve kendini duygusal tatmin etmektir. Bununla yüzleşmek ve terapi desteği alma konusunda dirençlidirler.
- Baş ağrısı, mide bulantısı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi fiziksel belirtileri varmış gibi davranabilirler.
- Sesler duyduklarını, olmayan şeyler gördüklerini söyleyerek psikolojik sorunlar yaşıyormuş gibi davranabilirler.
Örneğin, yaralarının iyileşmesini engellemek için yaraya toprak sürerek enfeksiyon kapmasını sağlayarak devamlı hasta olmaya çalışabilirler ya da bayat, tarihi geçmiş şeyler yiyerek kendilerini kusturabilirler. Bu durumdaki kişiler, hasta görünmek için belirtileri uydurabilir, kendine zarar verebilir, test sonuçlarını değiştirebilir, ilaçlarını kullanıyormuş gibi gösterebilir ve hastalık belirtilerini sadece yalnızken deneyimliyorlardır.
Genellikle hastane hastane dolaşır ve yakalanmamak için sıklıkla doktor değiştirirler. Yalanları anlaşılırsa oradan ayrılır farklı bir yere giderler. Gereksiz olduğunu bilmelerine rağmen ameliyat olabilirler.
Neden Oluşur?
Özellikle ergenlik çağındaki çocuklar ve gençlerde rastlanılan bu durum genellikle kişinin bir gruba ait olma isteğinden ve hemen benzer deneyimleri olan kişilerden destek görmek talebiyle uydurulur. Bu aynı popüler olan gruba girmek gibi hissettirebilir. Sosyal medya sayesinde bu kişiler amaçlarına daha erişilebilir haldedir.
Ama aslında, çocuklukta yaşanılan travmalar buna sebep olmuş olabilir. Ebeveynleri tarafında ihmal edilmiş veya terk edilmiş çocukların kendilerini değerli hissetmek için hasta olmak zorunda hissetmelerinden kaynaklanır.
Veya kişilik bozukluğu olan bireylerin, doktorları manipüle etmekten zevk alarak onlar üzerinde güç ve kontrol hissetmeleri sebebiyle hastalık belirtileri uydurabilirler.
Munchausen vs Hipokondriyazis (Hastalık Kaygısı Bozukluğu)
İkisi de gerçek olmayan hastalıkları içeren durumlardır. Hipokondriyazis veya diğer adıyla hastalık kaygısı bozukluğu, kişinin sürekli ciddi bir hastalığa sahip olduğundan aşırı endişe ve korku duyduğu bir kaygı bozukluğudur. Bu kişiler, günlük hayatlarının çoğunu hastalıklar hakkında araştırmalar yaparak ve sürekli doktora giderek yardım arayabilirler.
Muchausen sendromunda ise kişi, her zaman hasta olmak ister. Bu nedenle, çeşitli hastalık belirtilerini taklit eder veya hastalığı oluşturmak için kendine zarar verir.