Skip to main content

Sosyal çevreniz ruh sağlığınızı belirler!

Yapılan araştırmalar, yakın arkadaş çevresinde ruh sağlığı problemleri olan çocukların aynı veya benzer semptomlar geliştirdiği bulunmuştur. Genellikle depresyon, kaygı, stres ve yeme bozukluklarının gençler arasında daha hızlı yayıldığı gözlemlenmiştir.

Gençler özellikle ergenlikte akranlarıyla güçlü bir şekilde empati kurdukları bir dönemdedir. Arkadaşlarında zihinsel sıkıntılarla bağlantılı düşünceler, duygular ve davranışlar fark ettiklerinde etkilenebilirler. Buna duygusal bulaşma denir. Bir yakınınız güldüğü zaman gülmeniz ve üzüldüğü zaman da üzülmeniz örnek olarak verilebilir. Bu nedenle, ergenlik dönemindeki çocukların sosyal çevrelerindeki kişilere benzer davranışlar sergiledikleri görülür. 

Beyindeki ayna nöronlar sayesinde bir kişi duygularını deneyimlerken sizde aynı duyguları deneyimliyor ve yüz ifadeniz de onunkine benziyor. Çünkü bu ayna nöronlar sayesinde empati yapıyor ve karşıdaki insanın aktif olan beyin bölgeleri sizde de aktive oluyor. İnsanlar başkalarının ruh hallerine her zaman duyarlıdır ve doğal olan da budur. Bireyler bunu hayatın her evresinde deneyimleyecektir; sadece kendileri ve başkalarının problemleri hakkında ayrımı yapmayı öğrenmeleri gerekir. Duyguları regüle edebilmek, rahatsız edici duyguların günün geri kalanını etkilemesini engellemek için bölümlere ayırabilmek ve empati yaparken aynı zamanda ayrışabilmek öğrenilen bir şeydir. Bu yavaş yavaş ergenlikte öğrenilmeye başlanır.

Bu sadece arkadaş ilişkileriyle sınırlı değildir, sosyal medya gibi platformlarda birçok kişi deneyimlerinden söz ediyor. Çocuklar, gençler hatta yetişkinlerde bu mecralarda çizilen imaja uymaya çalışıyor. Ama bu sadece dış görünüşte olan kıyaslamalarla değil, içsel deneyimlerde de bireyler kendilerini kıyaslamaya başlıyor. Belirli bir psikolojik bozukluk trend olduğunda bu bulaşıcı bir fiziksel rahatsızlık gibi diğerlerine de yansıyor ve yayılıyor. Bu gibi çevresel faktörler sadece ergenleri değil, herkesi etkilemektedir. Sosyal medya ve çevreyle olan bağlantının kesilmesi, çocuklarda ve ergenlerde daha büyük tahribatlara sebebiyet verebilir. Çünkü baskıcı ve otoriter bir tutum onları daha da savunmasız bırakacaktır. Bu nedenle, her birey gerçek hayatta ve sanal alemde birileriyle etkileşime girdiğinde ve bazı haberlerle maruz kaldıklarında bunun tek başına baş etmesi gereken sorunlar olmadığını, ailesiyle ve yakın arkadaşlarıyla iletişime geçebileceklerini bilmeleri gerekir. Duyguları ve davranışlarını yönetmekte zorlanıyor ve bu onların günlük hayatını ve ilişkilerini olumsuz etkiliyorsa bir terapistten profesyonel destek alınması elzemdir. Çünkü terapist, ergenlerde ve gençlerde semptomların çevre sebebiyle mi yoksa bireyin kendisinin deneyimlediği bir rahatsızlık mı olduğunun ayrımını yapar ve ona göre de tedavi planını oluşturur.

İnsanlar her zaman sosyal varlıklardır ve sosyalleşmeden, birbirleriyle etkileşime girmeden izole bir yaşam içinde düşünülemez. Çocuklar aralarında güvenli bağ kurmayı bu yaşlarda deneyimliyorlar. Onları korumak için birbirlerinden uzaklaştırılmaları veya diğerinin etiketlenmesi düşünülemez. Her çocuk hayatının belli dönemlerinde zorlu süreçlerden geçebilir. Problemler, ailevi, akademik, ekonomik veya ilişki konularında olabilir. Ve bu sıkıntılar, ruhsal bunalımlara sebep olabilir. Bunları arkadaşlarıyla paylaşmaları ve birlikte çözüm aramayı düşünmeleri gayet normaldir. Aslında, çocuklardan biri psikolojik destek aldığında, bu onlarda diğer akranları arasında etiketlenme korkusu olmasına rağmen tedavinin normal bir şey olduğu anlayışını oluşturur. Yani diğer gencin de bunu öğrenmesi ve kendinde de benzer belirtiler mevcut ise ailesinden psikolojik ihtiyaçlarına yönelik talepte bulunabilmesi sağlıklı olan yaklaşımdır. O yüzden ergenlerin aralarında psikolojik sağlıkları hakkında konuşabilmeleri, onların daha da bilinçlenmesine ve kendileri için harekete geçmelerine sebep olabilir. Bu farkındalık, erken teşhis ve erken müdahale için kritik bir öneme sahiptir. Çünkü semptomlar daha da kötüleşmeden ilk aşamalarda müdahale edilirse, gençler problemlerini, duygularını ve bedensel semptomlarını daha iyi yönetebilir hale gelebilirler.