Genellikle öğrenme bozukluğu veya öğrenme güçlüğü olarak da kullanılır. Okul çağındaki çocukların yaklaşık %5 ila 15’i öğrenme güçlüğüyle mücadele ediyor. Özgül öğrenme güçlüğü, kişinin okuma, yazma, heceleme veya matematiksel hesaplamalar yapma yeteneğini etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur. Ortalama veya ortalamanın üzerinde zekaya sahip bireylerde akademik performanslarında öğrenmeyi, anlamayı ve uygulamayı etkileyen, yaşam boyu süren bir durumdur. Çoğunlukla erken okul çağındaki çocuklarda teşhis edilir, ancak yetişkinliğe kadar da fark edilemeyebilir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü Çeşitleri
Disleksi (Okuma Güçlüğü): Özgül öğrenme güçlüğü çeşitleri arasında kişilerin yaklaşık %80’ini etkileyen ve en yaygın olanıdır. Disleksi okuma, yazma, heceleme veya anlamadaki belirli zorluklarla ilişkilidir. Bu nedenle en çok eğitim ortamlarında fark edilir.
Sesleri tanıma ve bunların harflerde ve kelimelerde karşılık gelen sesleri çıkarmada, konuşulan kelimelerin yazımında, hecelemede, duyduğunu ve okuduğunu anlamada, kelimeleri akılda tutmakta ve ezber yapmakta güçlük çekerler.
Disgrafi (Yazım Güçlüğü): Disgrafi, şekil, sayı veya harf çizme gibi el yazısı ile ilgili becerileri etkilemektedir. Kişi normalde yazmak için gerekli olan karmaşık motor ve bilgi işleme becerilerini kullandığında ortaya çıkar. Kavramların kağıt üzerinde harf harf oluşturulması aynı zamanda el ve parmak kaslarının da kullanılmasını gerektirir. Kişinin harfleri ters yazması, harflerin nasıl oluştuğunu unutması, heceleme ve noktalama işaretlerini kullanırken güçlük çekmeleriyle ilişkilidir.
Diskalkuli (Matematik Öğrenme Güçlüğü): Diskalkuli, sayıları ve matematiksel kavramları anlamada ve problem çözmede bireylerin zorluklar yaşamasıyla ilişkilidir. Örneğin, bir matematik probleminin farklı kısımlarını görselleştirmek, denklemleri ve daha karmaşık problemleri çözmek için gereken aritmetik bilgileri ezberleme, çarpım tablolarını hatırlama ve temel hesaplamaları yapmada zorlanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.
Erken teşhis ve müdahaleyle, öğrenme güçlüğünün etkisini en aza indirerek ve bireylerin zorluklarıyla başa çıkması için etkili stratejiler geliştirmelerine yardımcı olarak akademik başarıya ulaşmaları sağlanabilir. Bu nedenle bireylerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş eğitim ve aile-öğretmen desteği oldukça önemlidir.