DEHB (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu), hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilen nörofizyolojik mekanizmalarda meydana gelen bir durumdur. Kısa süren dikkat süresi, kolay dağılan dikkat, planlama ve zaman yönetimi konusunda zorluk çekme, dürtü kontrol bozukluğu gibi çoğu davranışlar bu tanının bileşenleri olabilir.
DEHB’un en önemli özelliklerinden biri de beyindeki ön lobun yönetici işlevlerinden biri olan engelleyici kontrolde oluşan bozukluktur. Çünkü bu yukarıda bahsedilen çoğu davranış bozukluğunun neden olduğunu açıklamaktadır. Ama bu, bireylerin düşünce sistemini nasıl etkilemektedir?
Engelleyici Kontrol
Engelleyici kontrol işlevini, bireylerin devam eden uyarana karşı dürtülerini, davranışlarını ve baskın gelen tepkilerini engelleyerek daha uygun davranışları seçmesi diye açıklayabiliriz. Bu yeti, DEHB belirtileri olan çocuklarda ve yetişkinlerde bozulmuştur. Mesela, kişi aklına gelen bir şeyi söylemekten kendini alıkoyamıyorsa, konuşma sırasında sırasını bekleyemiyor söz kesiyorsa ve çevrede olan herhangi bir uyarana karşı davranışlarını bastıramıyorsa, burada birey kendi tepkilerine müdahale edemiyor ve kontrol edemiyor demektir. Onun yerine, uyaranlar ve dürtüler daha baskın gelmektedir. Örneğin, bir öğrencinin sınıfta öğretmenini dinlerken dışarıdan geçen bir aracın sesi veya bir mekanda arkadaşınızla oturuyorken diğer masalardan gelen sesler gibi dikkat dağıtıcı şeyleri normalde insanlar görmezden geliyorken, dikkat dağınıklığı olan bireyler için bu durum o kadar yoğun yaşanır ki odaklanmayı sürdüremez ve dikkatleri hemen dağılır. Burada, DEHB belirtisi göstermeyen bireylerin beyinlerindeki sağlıklı işleyen engelleyici kontrol sayesinde bu dikkat dağıtıcı unsurları kendiliğinden eliyorken, DEHB belirtileri olan bireyler, dağılan dikkatlerini tekrar tekrar toparlamaları gerekmektedir.
Okul öncesi zamanlarda, ebeveynler söz kesmeme konusunda veya çocukları bir şeyin hemen olmasını istediği zaman beklemeleri gerektiğini öğreterek çocuklarının dürtüsel davranışlarını engellemelerine katkıda bulunurlar. Böylelikle ebeveynler, çocuklarının ödülü veya tatmini erteleme yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olurlar. Mesela, öğrencilerin istedikleri sıralama, üniversite için lise zamanında 4 veya 5 yıl sürekli ve disiplinli olarak çalışmaları gerekir. Ancak ödülü ve tatmini ertelemeyi öğrenememiş çocuklar, ergenlikte hedefe ulaşmak için gereken bu uzun süreyi bekleyemez ve çalışmayı erteler veya tamamen çalışmaz. Bu nedenle, engelleyici kontrolün çocukluk çağında gelişmesi, çocukların geleceklerini etkileyeceğinden önemlidir.
Ancak, DEHB belirtisi olan çocuklarda bu genetik olarak aktarılan nörobilişsel bir durum olduğundan engelleyici kontrol işlevlerinin gelişmesi uzun sürebilir. Bu süreçte hem çocuğun hem de ebeveynlerin bir uzman psikologdan profesyonel destek alması, gerekirse ilaç desteğiyle bu terapi sürecinin de desteklenmesi gerekmektedir.