Skip to main content

Bazen partnerinizle aynı konular üzerinde sayısız kez kavga ettiğinizi ve çözüm bulamadığınızı düşünüyorsanız, bu yazı sizler için bozuk bir plak gibi yeniden tekrarlayan tartışmaların neden olduğunu anlamanızda ve nasıl çözebileceğiniz hakkında önemli bilgiler sunuyor olacak.

Birçok çiftin karşılaştığı bu durum, onları bir kısır döngü içerisinde sıkışmış hissettirebilir. Bu ilişkideki memnuniyeti, mutluluğu ve güveni tüketebilir.

Bu nedenle, mühim olan, bu tekrarlayan problemlerin kökenini anlamak! Araştırmalar, en sık karşılaşılan ve tartışmayı sürdüren faktörün iletişim üzerine olduğu yönündedir. Bununla birlikte, sorumluluklar, ebeveynlik, maddi konular, değerler, öncelikler ve beklentiler gibi çeşitli sorunlar tartışmaları oluşturabilir. Belki, daha önceden çözülmemiş anlaşmazlıklar veya karşılanmamış ihtiyaçlar birikmiş ve tekrar tekrar alevlenen tartışmaların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Tekrarlayan Kavgaların Nedenleri

  1. İletişim kopukluğu: Genellikle tekrarlayan anlaşmazlıkları devam ettiren, olumsuz iletişim modellerinin kullanılmasıdır. Partnerlerin hisleri ve düşüncelerini açıkça ifade edememesi veya karşı tarafı alaya alan, eleştiren ve yeren konuşmaların yapılması çatışma döngüsüne yol açabilir.
  1. Karşılanmayan ihtiyaçlar ve beklentiler: Partnerlerin birbirlerinden ve ilişkilerinden beklentileri üzerine konuşmaları önemlidir. İlişkide değer görmediğinizi, önemsenmediğinizi, sevilmediğinizi ve desteklenmediğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Bu ihtiyaçları ve beklentileri, partnerinizle konuşmamanız tekrarlayan tartışmalara neden olabilir.
  1. Değerler: Çiftlerin birbirinden farklı değerleri ve hedefleri olabilir, bunu değiştirmeye çalışmak ve saygı göstermemek uyumsuzlukları beraberinde getirir.
  1. Stres ve çevresel faktörler: İş stresi, maddi konular veya ailevi problemler gibi çevresel etmenlerin ilişkiye yansıtılması, çiftler arasında gerilimi tırmandırabilir.
  1. Çözülmemiş duygusal olaylar: Geçmiş tartışmaların çözülmemiş olması nedeniyle benzer olaylarda su yüzeyine çıkabilir. Ayrıca, çiftlerin çocukluk dönemlerinde veya geçmiş ilişkilerinde yaşadıkları veya şahit oldukları travmatik olaylar, onların ilişkide ufak problemlerden tetiklenmelerine ve aşırı tepki vermelerine yol açabilir.
  1. Bağlanma problemleri: Çocukluk döneminde ebeveynlerle kurulan ilişki, yetişkinlikte, çiftler arasındaki bağlanma modellerini etkiler. Örneğin, partneriniz, endişeli bağlanma stiline sahipse, terk edilmekten korkuyor olabilir. Kaçıngan bağlanma stili varsa, bir türlü duygusal yakınlık kurulamayabilir. Ya da güvenli bağlanma stiline sahipse, insanlarla kolay yakınlık kurabilir.
  1. Duygu düzenleme güçlüğü: Öfkesini, sinirini veya ilişkiye yönelik kaygılarını yönetmekte zorlanan bireyler, ani duygu patlamalarıyla ilişkilerinde ciddi yaralara sebep olabilirler.
  1. Kontrolcülük: Tartışma sırasında, bazı partnerler dominant olduğunu göstermek için sesini yükseltebilir veya savunmaya geçerek bunu kanıtlamaya çalışabilir.
  1. Savunma mekanizmaları: Geçmiş ilişkilerden kaynaklanan duygusal yaraları, kişiler bazen partnerlerine yansıtabilirler. Örneğin, çocukken duygusal olarak ihtiyaçları karşılanmamış ve ihmal edilmiş bireyler, ilişkilerinde terk edilmekten korktukları için partnerlerini yakınlık kuramadıkları konusunda suçlayabilirler. 

Tekrarlayan Kavgaları Önlemenin Yolları

1. Partnerinizi etkili bir şekilde dinleyin

Birbirinizle konuşurken, karşı tarafa ne yanıt vereceğinizi değil, partnerinizin hangi duygular içinde olduğunu anlamaya çalışın. 

2. Kendinizi açıkça ifade edin

Partnerinizi alaya almadan ve eleştirmeden, duygularınız, düşünceleriniz, hangi konularda desteğe ihtiyacınızın olduğu ve çatışmalarda dengeyi nasıl sağlayabileceğiniz üzerine sırayla, açık ve net bir şekilde konuşun. 

3. Beklentilerinizi yönetin

Birbirinizden ve ilişkinizden beklentilerinizi anlayabilmeyi ve bu beklentilerin karşılanmasını istiyorsanız, bunu partnerinize iletmelisiniz. 

4. Fikir ayrılıkları olabilir, kabul edin

Aynı fikirde olmasanız bile, birbirinizin görüşlerine saygı duymalısınız.

5. Sınırları belirleyin

Hangi konularda ve durumlarda rahatsız hissettiğinizi belirtin. Bu birbirinizin sınırlarına saygı göstermenizi sağlayacaktır.

6. Bir mola verin

Tartışmanın kötüleştiğini ve birbirinizi kırdığınızı gözlemliyorsanız, tartışmaya ara verin. Kısa bir ara, sakinleşmenizi ve düşüncelerinizi sonrasında daha doğru bir şekilde ifade etmenizi kolaylaştıracaktır. 

7. Kök nedene odaklanın

Anlaşmazlıkları ve uyumsuzlukları ele alırken, partnerinizin kişiliğine ve karakterine yönelik suçlamalara girmek yerine, söz konusu probleme odaklanın. 

8. “Ben” ifadeleri kullanın

Örneğin, “Beni dinlemediğinde, önemsiz ve değersiz hissediyorum.” Partneriniz bu sırada özür dileyebilir, bu durumun sizi incittiğini “anlıyorum” diyerek veya beden diliyle sizi anladığını ifade edebilir.

9. Kuralları tartışmadan önce belirleyin

Yargılamadan, alay etmeden, küçümsemeden, savunmaya geçmeden, geçmiş tartışmaları açmadan ve birbirinizin kişiliği üzerine atıfta bulunmadan yapıcı bir şekilde anlaşmazlıkları ele alın.

10. Empati yapın

Partnerinizin yerine kendinizi koyarak, onun düşünce biçimini ve nasıl hissettiğini anlamaya çalışın. 

11. Tartışmalarda çözüme ulaştığınızda kutlayın

Doğru iletişim, aktif dinleme ve empati ile problemler çözüldüğünde, bunu birlikte başarabildiğiniz için kutlayın. Bu birbirinizi anladığınızı ve duyduğunuzu, ilişkiniz için emek verdiğinizi size kanıtlayarak bağınızın daha da güçlenmesini sağlayacaktır. 

Leave a Reply