Skip to main content

Aile dinamikleri bağlamında üçgenleme genellikle ebeveynler arasındaki gerilimi, çatışmayı engellemek için çocuğun dahil olduğu durumlardır (boşanmış ailelerde dahildir). Bu tarz yaklaşım ailelerin üçte birinde gözlemlenmiştir. Burada kavgayı ebeveynler kendi aralarında doğrudan çözmek yerine çocuklar üzerinde baskı kurularak ya da kendi istekleriyle çocuklar bir ara bulucu olarak müdahale ederler. Çocukların anne ya da babayla koalisyonu/ittifakı (tarafını tutması) veya günah keçisi ilan edildikleri bir modeldir. Örneğin, anne ve çocuk bir koalisyon oluşturduğunda, baba kendini dışlanmış hissederek kendisini ailesinden uzaklaştırabilir. Bir diğer örnekte ise ebeveynler aralarında tartışırken, çocuk anne-babasının kızacağı bir konuyu ortaya koyarak okları kendisine çevirme davranışında bulunabilirler veya anne-baba kendi aralarında tartıştığı sırada çocuklarıyla ilgili bir konuya getirerek çocuklarını suçlayabilirler.

Üçgenleme, aile sisteminde stabilizasyon/denge oluşturmak ve bunu sürdürmek için oluşan bir tepkidir. Ancak gerginlik anlık yatıştırıldığı ve ilişkide temelde yatan problemler çözülmediği için yanıltıcı aile içi düzen ve uyum sağlanır. Bu geçici olarak rahatlık sağlar ve uzun vadede daha işlevsiz aile içi ve ebeveynler arası ilişki modelleri oluşturur. Çünkü, ebeveynler çatışmaların çözülmesinde çocukların dahil olmasına güvendikleri ve bu duruma alıştıkları için anlaşmazlıklarda benzer örüntüler tekrarlayarak veya daha da büyüyerek kendini gösterir. 

 Çocuklara verilen bu rollerle birlikte, çocuklar anne ve baba arasındaki kavgalara daha duyarlı hale gelirler. Bu çatışmalar ortaya çıktıkça, çocuklar kendilerini bu problemin sebebi olarak görebilir ve bu sorunu çözmeyi kendi sorumlulukları olarak gördüklerinden çözemedikleri zaman da kendilerini suçlayabilirler.

Çocuklar ailede yaklaşan kavga sinyallerine artan hassasiyetle yaklaştıkları için, ebeveynlerin fark etmediği ama çocukların gelişmekte olan anlaşmazlığı sezerek ve buna başta müdahale ederek ebeveynleri birbirlerine neyi aslında ifade etmek istediklerini açıklayarak ortamı yatıştırmaya çalışabilirler. Ancak bu çocuklarda hep tetikte olma hali oluşturduğundan stres ve kaygı problemlerini beraberinde getirebilir. 

Ek olarak, bu durum çocukların duygu düzenlemelerinde, iletişim ve sosyal ilişki kurmalarında ve onların perspektifinde aile kavramı olumsuz etkilenir. İlerleyen zamanlarda kendilerini suçlamalarıyla birlikte yetersizlik, özgüven eksikliği, zayıf psikolojik sağlık ve ebeveynler-çocuklar arasında gerginlik oluşturabilir.

Aile İçi Üçgenleme Nasıl Ele Alınmalı?

  • İlk olarak, aile ilişkilerinde yaşanılan sorunlar ve zorlukların erken farkına varılması, erken müdahale edilmesi açısından oldukça önemlidir. Eğer müdahale edilmezse, ebeveynler-çocuklar aile içindeki rollerine doğru bir şekilde uyum sağlayamaz ve daha karışık ve kontrol edilemeyen bir aile sitemi ortaya çıkabilir. Olası boşanma ve çocuklarda davranış problemleri ve psikolojik bozukluklar ile sonuçlanabilir.
  • Aile terapisiyle birlikte aile üyeleri, sürdürülen üçgenlemenin farkında varıp, bir uzman eşliğinde aile sistemindeki roller ve görevleri yeniden belirleme, aşırı ve yararsız tepkileri ve anlaşmazlıkları azaltmaya yönelik adımlar atılabilir.
  • Ebeveynler arası tartışmalarda açık iletişim olmalı.
  • Aile üyeleri arasında sınırlar oluşturarak, aile içi roller yeniden düzenlenmeli. Örneğin, ebeveynlerin birbirine ifade edemediklerini aktarmak ve çatışmalarda ortamı yatıştırmak çocukların görevi değildir.  
  • En önemlisi, böyle bir durumda çocukların nasıl hissettiğini sorarak onlarla da açık iletişim kurulmalı. Çünkü çocuklar bunları bir görev olarak gördüklerinden ve aynı çatışmalar devam ettiği için kendilerini çıkmazda, suçlu ve yetersiz hissettiklerini size açabilirler.